Bolu Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 32,5096   32,5682
EURO 34,6254   34,6878
       
Özlü Sözler
Sponsorlarımız
Yıldırım Bayezid Kimdir ?


  

Yıldırım Bayezid kimdir?

    Osmanlı Devleti’nin dördüncü padişahıdır. Hüküm sürdüğü dönem 1389-1402 arası, yani 14 yıldır. I. Murad’ın büyük oğludur. Annesi Gülçiçek Hatun’dur. Kosova Savaşı’nın kazanılmasında büyük rol oynamıştır(1).  Kosova Savaşı’nda babası I. Murad’ın şehit olması üzerine, yine babasının vasiyeti üzerine, tahta çıkmıştır. “Yıldırım” unvanını askeri harekatlardaki sürati nedeniyle aldığı bilinir. Nitekim Niğbolu Savaşı’nda büyük bir komutan ve Timura karşı giriştiği mücadelede askeri kudrete sahip olduğunu göstermiştir(4). Tahta çıktığında herhangi bir kargaşa çıkmaması için kardeşi Yakup’u öldürtmesi çok tartışılır(1,2). Ancak bazı kaynaklarda, Bayezid’in kardeşinin öldürüldüğünden habersiz olduğu yazılıdır(3). Yıldırım Bayezid oldukça cesur, yetenekli, âdil, kamil, ilim ehlini ve fakirleri seven, zenginlere şefkat gösteren ve sert bir mizaca sahip bir şahsiyetti (1,4). Yıldırım Bayezid gözü pek ve korkusuz bir komutan ve devlet adamıydı. Niğbolu Zaferi öncesi, (25 Eylül 1396) Pedişah Yıldırım Bayezid’e kafa tutan Bulgaristan’ı fethetmiş, bunu hazmedemeyen Macar Kralı Sigismund, Yıldırım’a bir elçi göndererek Bulgaristan’ı hangi hak ve selahiyetle fethettiğini sorgulamaya kalkışmıştır. Yıldırım Bayezid de sağ eline Kur’anı alıp işte hak!, sol eline kılıcı alıp işte selahiyet! diyerek elçiye ve dolayısıyle Macar Kralına haddini bildirmiştir(9).

 

Üsküp, Yıldırım Bayazid döneminde fethedilmiştir. Anadolu’da Anadolu beylerinin aleyhine oluşturduğu ittifakı ortadan kaldırarak Anadolu Eyaleti beylerbeyliğini kurdu ve Kütahyayı merkez haline getirdi. Onun döneminde 1391 yılında Rumeli’de Bizans köylerini muhasara altına aldı. 1392 yılında Kastamonu’yu fethetti. 1393 yılında Amasya Osmanlı idaresine girdi. 1395 yılında İstanbul tekrar kuşatıldı (2)

 

Osmanlı Devleti sınırlarının Maceristan’a kadar dayanması neticesinde Macar Kralı Sigismund Avrupa’dan yardım istedi. Bunun üzerine Fransa, İngiltere, İskoçya, Lehistan, Avusturya, İtalya, İsviçre ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinden gelen kuvvetler Sigismund’un komutasına girerek Niğbolu’ya doğru ilerlemeye başladı. Ancak bu ilerleyişe Yıldırım Bayezid ve orduları süratle müdahale ederek, Niğbolu’da haçlı ordularını 25 Eylül 1396 tarihinde bozguna uğrattı ve Yıldırım Bayezid böylece Niğbolu zaferini kazandı. Sigismund canını güçlükle kurtardı(2)

 

İstanbulda’ki Anadolu Hisarını Yıldırım Bayezid inşa ettirmiştir. Böylece İstanbul’un muhasarası kuvvetlendirdi (1397). Ancak bu muhasarayı, Bizans İmparotoru Manuel İstanbul’da ayrı bir Türk mahallesi kurulması, cami inşa edilmesi ve bir kadı bulundurulması hususundaki eski şartları yerine getireceğini bildirmesi üzerine kaldırdı. Bu anlaşmadan sonra Göynük ve Taraklı Yenicesi’nden bazı Türkmen ahali İstanbul’a yerleştirildi(2)

 

Karamanoğlu Alaeddin Ali beyle 1397 yılında yaptığı savaşı Yıldırım Bayezid kazandı. Savaş meydanından Konya’ya kaçan Alaeddin Ali bey yakalanarak idam edildi ve böylece Anadolu’nun eski payitahtı Konya, Osmanlı Devleti’ne katılmış oldu. Ayrıca onun döneminde Samsun, Bafra, Giresun, Çarşamba, Terme, Havza ve Merzifon Osmanlı topraklarına katıldı. Karadenizde Osmanlı Devleti’nin sınırı Trabzon Rum İmparatorluğu sınırına dayandı. Ayrıca Kadı Burhanettin’in ölümü üzerine hakim olduğu topraklar Osmanlı’ya katıldı. Ancak sınırların doğuya genişlemesi Timur’u (aksak Timur, Timurlenk) rahatsız etti. Beylikleri ellerinden giden bazı Anadolu beylerinin de kışkırtma ve desteğiyle Timur Anadolu’ya ilerledi. Timur 1400 yılında Sivas’a girdi ve şehri harabeye çevirdi. Nihayet Ankara’nın Çubuk Ovası’nda Timur ve Bayezid’e ait ordular karşı karşıya geldi. Yıldırım Bayezid’in ordusunda yer alan Kara Tatarların ihaneti üzerine Yıldırım Bayezid bu savaşta Timur’a yenik düştü. 28 Temmuz 1402 yılında Yıldırım Bayezid, Timur tarafından esir edildi. Yıldırım Bayezid, esir edilişinden sekiz ay kadar sonra Mart 1403 tarihinde üzüntüsünden hastalanarak Akşehir’de vefat etti. Naşı bilahare Bursa’ya nakledilmiştir(2).

 

Timur Anadolu’yu kırıp geçirdi. Binlerce kişiyi esir aldı. Anadolu beyliklerini yeniden canlandırdı ve Osmanlı’yı da kendine bağladı. Osmanlı toprakları I. Murad dönemi sınırlarına küçüldü. Bu dönemde Rumeli Osmanlı Devletinin ağırlık merkezi haline geldi. Timur Ankara Savaşından sonra sekiz ay kadar Anadolu’da kaldı. Timur’un ayrılmasından sonra Osmanlı Devleti 1413 tarihine kadar sürecek olan Fetret Devrini yaşadı(2)

 

Yıldırım Bayezid’den sonra oğulları arasında geçen taht mücadeleleri sonrasında Osmanlı Devletini oğlu Mehmed Çelebi yeniden ve büyük zorluklarla inşa etmiştir.  Mehmed Çelebi, elden çıkan toprakların bir kısmını yeniden Osmanlı topraklarına katmıştır. Bu hizmetlerinden dolayı devletin ikinci kurucusu sayılmıştır. Mehmet Çelebi hastalandığı Edirne’den Bursa’ya getirilerek Yeşil Türbeye gömülmüştür. Kendisinden sonra tahta oğlu II. Murad geçmiştir(2). Şehzade Mehmet Çelebi’nin fetret devrinde Amasya, Gerede, Çağa ve Bolu’da ikamet ettiği söylenir (7).

 

Bayezid kendi adına, egemenliğinin sembolü olarak, sikkeler bastırmıştır. Bastırdığı sikkelerde “mülkü daim olsun” şeklinde bir dua bulunmaktadır. Osmanlı Devleti’nde kadılık önemli bir müessesedir. Kadı, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları mer’i hukuka göre karara bağlamak ve verilen diğer idari görevleri yapmak üzere Padişah tarafından atanır. Döneminde, kadıların yolsuzluk yaptıkları konusunda şikayetler gelmesi üzerine onları ölümle cezalandırmak istediği, ancak daha sonra devlet ricalinin müdahalesiyle bundan vazgeçtiği söylenir. Bayezid, kadılar ile ilgili şikayetleri müfettiş göndererek soruşturduğu nakledilir. Kadıların maaş azlığını nedeniyle yolsuzluğa başvurduğu ve mezkur hadiseden sonra kadıların maaşlarına zam yapıldığı da ifade edilmektedir (3)

 

Yıldırım Bayezid Han’ın savaşçı kimliği ön plana çıksa da aslında onun imar faaliyetleri daha ön plandadır ve bu meyanda pek çok eser yaptırmıştır. Bursa’da zâviye, medrese, imaret, han, köprü, dârüşşifâ, Ulucami bunlar arasındadır. İstanbul’u baskı altında tutmak için Güzelhisar diye de anılan Anadoluhisarı’nı yaptırdı. Anadolu’nun diğer bazı şehirlerinde ve Rumeli’de hayır eserleri yaptırmıştır (1). Ayrıca Amasya, Sivas, Kastamonu, Tokat ve Konya darüşşifalarını geliştirmiştir (4).

 

Yıldırım Bayezid Han ve Bolu için önemi

Yıldırım Bayezid Han, Şehzadeliği döneminde babası I. Murad tarafından Bolu ve civarına yönetici olarak atandı. Bu dönemde bölgenin imarına büyük katkılarda bulunmuştur. Yıldırım Bayezid Çağa, Gerede, Mudurnu ve Bolu’ya cami, medrese ve hamam inşa ettirmiştir. Medreseler maalesef günümüze kadar ulaşamamıştır. Mudurnu’ya yaptırdığı cami, dönemin en büyük kubbeli camii olma özelliğini taşımaktadır. Gerede’deki Yıldırım Bayezid Camii Vakfı’nın iki yüzden fazla tarlasının olduğu ifade edilmektedir(5,6,7). Bolu’da Şehzade Bayezid ve Padişah Yıldırım Bayezid döneminde yapılan eserler ve kurulan vakıflardan(5) dolayı ona duyulan sevgi ve muhabbet halen devam etmektedir. Vakfımızın adı da bu sevgi ve muhabbetten gelmektedir. Bu sebeple Vakfın ismini Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Cağfer KARADAŞ önermiştir.

 

Yıldırım Belediyesi, Türk Tarih Kurumu ve Yıldırım Bayezid Üniversitesi adına Uluslar arası Yıldırım Bayezid Sempozyumu düzenlemişlerdir. Sempozyum kitabında Yıldırım Bayezid dönemine ait pek çok konu ele alınmıştır. Daha geniş bilgi sempozyum kitabından elde edilebilir (8)

 

 

    Kaynaklar

 

1.) Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Bayezid I,       https://islamansiklopedisi.org.tr/bayezid-i , Son erişim tarihi 7.8.2020.

 

2.) Şahin, İ. 1989. Kuruluştan Fetret Devrine Kadar Osmanlı Siyasi Tarihi. (Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, Cilt 10, Sayfalar: 134-165, Ed: Prof. Dr. Hakkı Dursun YILDIZ), Çağ Yayınları Umumi Neşriyat No: 1, Temel Easerler Serisi 1/10, Çağ Yayınları Tic. Ve San. A.Ş. Klodfarer Cad. 16/3, Divanyolu, İstanbul.

 

3.) Kılınç, A. 2016. Yıldırım Bayezid han’ın devlet yönetimine ışık tutan iki osmanlıca makale ve tahlilleri. YBHD 2016/1: 1-24.

 

4.) Şimşirgil, A. Yıldırım Bayezid han’ın Şahsiyet. http://ahmetsimsirgil.com/yildirim-bayezid-hanin-sahsiyeti/, son erişim tarihi: 7.8.2020.

 

5.) Özkaya, Y. 1994. Bolu’daki vakıfların ve eski binaların korunması. Vakıf Kültür Varlığının Korunması, Yaşatılması ve Bu Amaçla Mâli Kaynak Sağlanması Semineri Bildiri Kitabı. Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Gaye Matbaacılık Filimcilik Sanayii ve Ticaret A.Ş., Ankara.  Sayfalar: 163-166.

 

6.) Müderrisoğlu, F. 2008. Erken Osmanlı Dönemi’nde bir Şehzade Yerleşimi Mudurnu.Mudurnululular Derneği Bülteni 3(3): 10-13.

 

7.) Keleş, İ. 2007. Çağa ve köylerinin tarihi. Yeniçağ Belediyesi (2007). 

 

8.) Uluslararası Yıldırım Bayezid Sempozyumu, 2015. 27-29 Kasım 2015, Bursa.

 

9.) Bahadıroğlu, Y. 2006. Biz Osmanlıyız. Neil Yayınları, Sanayi Cd. Bilge sk no:2, Yenibosna/Bahçelievler, İstanbul.

Başkan'ın Mesajı
Aidat Borcu Sorgulama
Son Eklenen Video
Köşe Yazıları
Etkinlikler

Bolu Yıldırım Bayezid Vakfı olarak; bilgi dağarcığımızı zenginleştirmek ve kültürel birikimimizi artırmak amacıyla, “Kitap okuma ve kritiği yapma”etkinliği başlatmış bulunmaktayız. Bu amaçla günde en az 25-30 sayfa sevdiğimiz/istediğimiz bir kitabı okuyalım ve ardından, her hafta Perşembe akşamları 20.00 ile 21.00 saatleri arasinda okudugumuz kitaplarin kritiğini ZOOM uzerinden yapalım. Programa tüm üyelerimizin katılımını bekliyoruz.

İlk kitap okuma ve kritik etkinliğine Vakıf Başkanımz Muammer Küçükseyman tarafından 24 Aralık 2020 Perşembe günü başlanacaktır. Bu amaçla tüm üyelerimize ZOOM programına katılım şifresi whatsapp üzerinden gönderilerek duyurulacaktır.
Sevgi ve saygılarımızla


Günlük Gazeteler
Dosya İndirme Panosu

 

© Copyright 2020  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Sitesi


Top